Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında uzaya Türk astronot göndermek hedefiyle başlatılan proje kapsamında belirlenen adayların yoğun çalışma içinde olduklarını, Ay’a gidecek araçta ise kritik dizayn aşamasının bitme noktasına geldiğini bildirdi.
Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, Türkiye’nin “Milli Uzay Programı” kapsamında gerçekleştirdiği çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Programın tüm hedeflerde ilerlediğini belirten Yıldırım, şu an gündemlerinde olan en önemli konulardan birinin uzaya gönderilecek ilk Türk uzay yolcusu olduğunu söyledi.
“Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında, son çeyrekte bu fırlatmayı yapacağız”
Yıldırım, Türk uzay yolcusunun uzayda iki hafta kalarak, 13 deney gerçekleştireceğini ifade ederek, biri asil, diğeri yedek iki adayın eğitimlerinin yoğun şekilde devam ettiğini dile getirdi.
Eğitimlerin çok kapsamlı olduğuna dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:
“Adaylar, birkaç farklı konuda eğitim alıyorlar. Uzaya gidecekleri kapsülde, prosedürlerle ilgili eğitim almaları gerekiyor. Bunun yanında uzaya gidildikten sonra kullanılacak altyapılar ve oradaki yeme, içme, uyuma ve benzeri süreçlerle ilgili eğitimler devam ediyor. Ayrıca, fırlatma sırasında yaşanabilecek olaylarla ilgili de bir eğitim var. Yani adaylarımız çok yoğun bir çalışma içindeler. Her şey çok yolunda gidiyor. Bu memnuniyet verici. Biz de konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Beklendiği gibi Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında, son çeyrekte bu fırlatmayı yapacağız ve ilk defa bir Türk vatandaşı uzaya çıkmış olacak.”
Ay’a gidecek uzay aracının dizayn çalışmaları tamamlandı
Ay’a gönderilecek yerli uzay aracına ilişkin ilerlemenin de devam ettiğini vurgulayan Yıldırım, bu konudaki yürütücünün TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY) olduğunu anımsattı.
Yıldırım, Ay’a gidecek aracın TÜBİTAK UZAY tarafından hazırlandığını belirterek, “Aracın dizayn çalışmaları tamamlandı, kritik dizayn dediğimiz safhadayız, bu da bitmek üzere. Artık imalata geçilecek. Burada da her şey yolunda. İlk hedefimiz Ay’a ulaşmak. İlk seferden sonra yani 2029-2030’da yumuşak iniş planlıyoruz. Yumuşak iniş yapıldığı zaman da hedef, oraya (Ay’a) bir gezen araç indirip bilimsel veri toplamak, bunları ülkemize ulaştırarak bilim camiamızın kullanımına sunmak.” dedi.
“TUA, kısa sayılabilecek bir sürede çok mesafe aldı”
TUA’nın NASA tarafından düzenlenen “Space Apps Challenge-Uluslararası Uzay Uygulamaları Yarışması”nın bu seneki paydaşlarından biri olduğuna dikkati çeken Yıldırım, bu gelişmeye ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu yarışma NASA’nın organize ettiği, aslında gençlerin de çok ilgisini çeken önemli bir yarışma. Biz burada jüri üyesi olarak bulunuyoruz, destek veriyoruz. TUA’nın buraya davet edilmiş olması, Ajansımızın bugüne kadar yaptığı çalışmalarla, ortaya koyduğu Milli Uzay Programı ile dünyada, uluslararası sahada ve uzay camiasında iyi bir yer edindiğini, ciddi bir itibarı olduğunu gösteriyor. TUA, kısa sayılabilecek bir sürede çok mesafe aldı. Ortaya koyduğu Milli Uzay Programı da dünyada gerçekten ilgi topladı. Bugüne kadar gelinen seviyeden memnunum, tabii ki daha alacak çok yolumuz var. Bu konuda devletimizin desteği de aşikar, inşallah daha da ileriye gideceğiz.”
Yıldırım, TUA’nın desteğiyle Uzay Keşif Topluluğu Derneğinin (UKET) bu yıl ikincisini düzenlediği, ODTÜ yerleşkesinde gerçekleştirilen ve 23 Temmuz Pazar günü sona erecek Anadolu Gezegen Gezgini Yarışması’nın (Anatolian Rover Challenge) önemine de değindi.
Bu tür yarışmaların Türkiye’nin gelişmesine katkıda bulunduğuna işaret eden Yıldırım, “Bu yarışmalarla hem gençlerimizi teşvik ediyor hem de uluslararası sahada farkındalık oluşturuyoruz.” diye konuştu.
Türk Devletleri Teşkilatı öğrencileri Bursa’daki uzay tesislerinde ağırlanacak
Türk Devletleri Teşkilatının üye ve gözlemci ülkeleriyle çalışmalar yaptıklarına da dikkati çeken Yıldırım, bu kapsamda iki ortak proje yürüttüklerini bildirdi. Yıldırım, bu projelerden ilkinin ortak bir küp uydu yapmak olduğunu ifade etti.
İkinci projenin ise ağustos sonunda gerçekleşeceği bilgisini veren Yıldırım, “Bizim organizasyonumuzla önümüzdeki ayın sonunda bütün bu ülkelerden 10’ar öğrencimiz, başlarında hocalarıyla beraber Türkiye’ye gelecek ve Bursa’daki uzay tesislerinde ağırlanacak. Hem eğitim alıp hem de birbirleriyle kaynaşacaklar. Böyle güzel bir uzay farkındalığı programını da hayata geçirmiş bulunuyoruz.” dedi.
“Güçlü bir ekiple bir temsil yapacağız”
Uzay konusunda dünyada yapılan en kapsamlı ve büyük toplantı olan Uluslararası Uzay ve Havacılık Kongresi’nin (IAC-International Astronautical Congress) bu yıl Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gerçekleşeceğini belirten Yıldırım, “Biz de güçlü bir katılım gösteriyoruz. Bakü’de olunca bizim için ayrı bir önem taşıyor. Güçlü bir ekiple bir temsil yapacağız. Bu büyük toplantının Türkiye’de yapılmasını da istiyoruz, buna adayız.” değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, G20 çalışmaları bünyesinde 4 yıl önce “uzay inisiyatifi” başlatıldığını anımsatarak, şunları söyledi:
“Uzaysız hiçbir şey olmayacağını herkes görüyor. G20 ülkeleri de bunun ayrı bir başlık altında ele alınması gerektiğini gördüler. Biz bu inisiyatife ilk başladığından beri katılmaya devam ediyoruz. Hindistan’da yapılan toplantıda da çok güzel temaslar oldu. Oradan başarılı bir temsille dönmüş olduk. Bu da bize, ülkemiz adına gurur veriyor.”
“Uzaydaki gelişmelerin dışında kalmak, Türkiye için kayıp olur”
Yıldırım, herkesin ve özellikle de gençlerin uzay çalışmalarına sahip çıkması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin uzay çalışmalarına yönelik zaman zaman eleştirilerin yapıldığını belirten Yıldırım, şunları kaydetti:
“Bunlar haksız eleştiriler çünkü artık uzaysız hiçbir şey yok. Bugün uzay sistemleri devreden çıktığı anda dünyada artık hayatı sürdürmek zorlaşır, haberleşme kesilir, birçok hizmet yapılamaz hale gelir. Uzayda üretim, madencilik, turizm başlıyor, müthiş bir gelişme var. Uzaydaki gelişmelerin dışında kalmak, Türkiye için kayıp olur ve telafisi de zor olur.”
Kaynak: trthaber.com